Algıda Seçicilik

Şubat Tatili bitti neredeyse.... :(

Ne mi yaptım. Tabiri caizse, hiç bir şey...

İki kere market için, bir kere de doktora gitmek için evden çıktım. Bilgisayar başında pinekledim durdum...

Zayıflamak konusunda, algıda seçicilik başladı bende. Demin bir haber gördüm. Pelin Öztekin tam 90 kilo vermiş... Helal Olsun.

Spor yapıyormuş, düzenli spor...

Tüp mide ameliyatı olsam mı olmasam mı diye araştırırken, bu ameliyattan sonra düzenli spor yapmanın şart olduğunu okumuştum bir yerlerde.

Ben ve spor yapmak... Güldüm şimdi...


Ağlanacak halime gülüyorum, biliyorum, ama irade konusunda çok zayıfım. Hem de çok. Dedim ya, üç kere dışarı çıkmak ne demek.

Sosyal medyadan izliyorum, millet fellik fellik geziyor, Türkiye kazan onlar kepçe, dağ, dere, tepe... Maşallah, ne enerji. ben onların resimlerini takip ederken yoruluyorum...

Kafamı kaldırdım ve üstteki resme baktım. Hani olur ya, bir an kendimi zayıf hayal ettim. Ben de böyle resim falan çektirmişim hani... Vay be dedim, kendi kendime..

En çok neyi severim bilir misiniz, tokalı kemerleri... kalın tıkalı kemerleri..
Düşünsenize, göbek yok, ve kalın kemer tokanızı görebiliyorsunuz.... :) :)

Bu günlerde her yerlerde "Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?" mealinde yazılar okuyorum. Sonra aklıma geldi, aklını kullanmak önemli tabi, ama daha önemlisi iradeyi kullanabilmek.

Aslında irade denen şey iyice öğrenilmeli, önce benim tarafımdan tabi...

Evde oturunca hep bir şeyler yemek istiyor insan biliyor musunuz? Kilo aldım bu on günde kesin...

İrade konusunda derin okyanuslara dalmam lazım.

Önceden demiştim ya, ben internete "Derin Okyanus" diyorum.
Çoğunlukla içinde boğulduğum, iki üç kulaç sonra kendimi kötü hissettiğim, aşağılık kompleksimin tavan yaptığı çok "Derin bir Okyanus"....

"İrade, iradeli bir şekilde geliştirilmelidir."
Ahmet GENCAL